Kasredilmiş vakitlerden,
Mahcup çocuklardan,
Kavruk başaklardan
Yüz çevirip geçtim.
Değildi altı günün sırrı bu.
Kimse anlatmadı;
Ne iki kanatlılardan duydum bunu
İnanın, ne de dört.
Şaşırmıştım;
Tekvin’in ruhu mu dolaşıyordu dünyada?
Çarmıhını sırtlayan marangoz
İsa mıydı gerçekten?
Gökte bir oyun mu dönüyordu yoksa?
Semadan gülerek süzülen Kayser mi olacaktı?
Elinde ekmek ve elinde şarap ile.
Deliceleri anladım ve döndüm...
Zeytin ağaçları kesiliyor,
Zeytin Dağı kahır yüklü.
Mahcup çocuklarda bir öfke,
Kavruk başaklarda bir isyan görülüyor.
Son deminde zaman uzadıkça uzuyor.
Hepimiz biliyoruz bunu;
Muhammed yedinci güne uyanıyor.
Gürkan Biçen